Esenler’de büyük umutlarla başlatılan rezerv alan projesi, amacının dışına mı çıktı? Elimize ulaşan bilgiler ve sahadan gözlemler, projenin kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm haline geldiğine işaret ediyor.

Esenler Belediyesi’nin, afet riski altındaki mahalleleri kademeli olarak taşımak amacıyla oluşturduğu rezerv alanlarda bugün lüks konut projeleri yükseliyor. Bu alanlar, yasalar gereği kamu yararı gözetilerek kullanılmalıydı. Ancak iddialar, bu projelerin belediye ile yakın ilişkide olan kişi ve gruplara tahsis edildiği yönünde.

Kura Sistemi Reddedildi mi?

Vatandaşların taşınma hakkı için kura sistemi uygulanması beklenirken, bazı dairelerin emlakçılar aracılığıyla doğrudan satışa çıkarıldığı iddia ediliyor. Sosyal medyada paylaşılan ve bir emlakçının portföyünde görülen ilanlar bu iddiaları doğrular nitelikte.

Bu gelişmeler ışığında kamuoyu şu sorulara yanıt bekliyor:

• Bu rezerv alanlar gerçekten halk için mi ayrıldı?
• Yapılan konutlar kimlere verildi?
• Lüks daireler hangi fiyatlardan, kimlere satıldı?
• Kentsel dönüşümde hakkı olanlar yerine hangi kıstaslarla alıcı belirlendi?

Belediye Sessiz, Sorular Yükseliyor

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, Esenler Belediyesi'nden henüz resmi bir açıklama yapılmış değil. Bu sessizlik, kamuoyundaki soru işaretlerini daha da büyütüyor. Rezerve alanlar kamunun malıdır; şeffaflıkla ve adaletle yönetilmesi gerekir.

Eğer iddialar doğruysa, bu sadece bir yönetim hatası değil, kamu hakkının gaspıdır. Geçmişte “mahalle mahalle taşınarak” yapılacağı söylenen kentsel dönüşümün, bugün ayrıcalıklı gruplar için bir imar fırsatına dönüştüğü algısı kuvvetlenmektedir.

Halkın Hakkı, Belediyenin Sorumluluğudur

Bu iddialar kamu vicdanında karşılık bulmuşken, ilgili kurumların derhal devreye girerek inceleme başlatması, halkın bilgi alma hakkı açısından hayati önem taşımaktadır.

Esenler halkı adına soruyoruz:
Bu rezerv alanı kimin için kullanılıyor?
Bu daireler hangi kriterlere göre veriliyor?
Belediye, halk adına emanet edilen bu alanlarda kimlerin hakkını koruyor?

Şeffaflık, adalet ve kamu yararı; yerel yönetimin temel ilkesidir. Bu ilkeler zedelenirse, güven duygusu da telafi edilemez biçimde sarsılır.